İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, 31 Mart seçimlerine az bir zaman kala gelinen son noktayı anlattı. “Az farkla da olsa öndeyiz” diye konuşan Zeybekci projelerinden örnekler verdi. Öncelikle “belediye çalışan hiçbir kardeşimin işine son vermeyeceğim” diyen Zeybekci, görevdeki ilk iki yılda çöp rezaletine son vereceklerini belirtti. İzmir’in dünyada en pahalı suyu kullanan bir şehir olduğunun altını çizen Zeybekci, kendi dönemlerinde Türkiye’de büyük şehirlerde en ucuz suyun İzmir’de kullanılacağını vurguladı. Zeybekci kentteki yeşil alanları 10 katına çıkaracağını ve 5 yılda İzmir körfezinin kirlenmesini önleyeceklerini kaydetti. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan Bilim Teknoloji ve Yazılım Vadisi’ni Karaburun’da kuracaklarını ifade eden Zeybekci, kısa bir süre sonra şehre gelen turistlerin ‘İzmir gibi olmak’ deyimini kullanacaklarını iddia etti…
Zeybekci’nin açıklamalarından satırbaşları:
Vatandaşlar son derece memnunlar. İzmir’in hemen her tarafını dolaştım. İzmir’de bir kere bile vatandaşlarımızın eliyle, diliyle seviyeyi bozan bir yaklaşımlarının olmadığını gördüm. O yüzden teşekkür ediyorum hemşehrilerimize. Demokratik bir olgunluk gördüm. Ocak’ın sonuna doğru projelerimizi açıkladık. 65 bin kişiyle anket çalışması yaptık. İzmir’in meseleleri, problemleri, çözüm önerilerini sorduk. Daha sonra 84 bin kişiye yeniden sorduk. Seçim kampanyalarımızı o sonuçlar oluşturdu.
“AK PARTİ TRABZON KALIBINI GELİP BURADA ÇALIŞTIRAMAZSINIZ”
Çok önceden de kullandığım bir sözdü o. Bütün siyasi partiler için geçerli. İzmir’de AK Parti zorlanıyor mu? Demek ki biz anlatamadık. Toplumun tamamını kucaklamak istiyorsanız ana omurganızı kaybetmeden, siyasi duruşunuzu bozmadan oranın realitesine uygun hale gelmesi lazımdır. Konya’daki bir AK Parti kalıbını, Trabzon’daki AK Parti, Rize’deki AK Parti kalıbını buraya koyarsanız çalışmaz. Yerel kültürlerin, hassasiyetlerin kucaklanması ve içine sindirilmesi gerektiğini söylüyorum. Bu benim tüm siyasi partilere tavsiyemdir.
“HER İZMİRLİ’NİN 1 YILDA 9 GÜNÜ TRAFİKTE GEÇİYOR”
İzmirli’ye sorduğumuz sorularda ortaya çıkan cevaplarda böyle bir şey yok. Yaşam tarzıyla ilgili olarak söylüyorum bunu. İzmir’de üç defa ürün alınabildiği, turizmin, sanayinin, ihracatın, lojistiğin merkezinden bahsediyoruz. Yaptırdığımız anketlerden İzmir’de ulaşım, trafik, otopark, yol kalitesi, çöp problemi, kanalizasyon problemleri çıktı. Her yağmurda şehri kanalizasyon basıyor. Böyle bir şehir kalmadı. Çöplerini vahşi biçimde tabiata atması. O çöpten akan zehirlerin dereler halinde tabiata çıkması. Orada müthiş bir tehlike de var. İzmirli bunu hak etmiyor. Her İzmirli trafikte yılda 9 gününü kaybediyor. İzmirli dördüncü veya beşinci sıraya işsizliği koyuyor. İzmirli bağıra bağıra ‘Benim yaşam tarzım problemim yok, benim yaşam kalitesi problemim var’ diyor.