Uydu Yerleşimlerinin Riski Artırması
Araştırmacılar, dünya genelindeki uçuş verilerini inceleyerek uçakların gökyüzündeki dağılımını modelledi ve kontrolsüz roket gövdesi yeniden giriş kayıtlarıyla karşılaştırdı. Çalışma, özellikle SpaceX’in Starlink projesi gibi büyük ölçekli uydu yerleşimlerinin uçaklar için oluşturduğu riski ortaya koyuyor.
Artan Uçuş Yoğunluğu ve Risk
Uydu ve roketlerin artan sayısıyla birlikte hava trafiği de yoğunlaşıyor. Bu durum, uçakların uzaydan düşen cisimlerle çarpışma riskini artırıyor. Kontrolsüz roket gövdelerinin düşme olasılığı, özellikle yoğun hava trafiği olan bölgelerde yıllık yüzde 0,8’den başlayarak yüzde 26’ya kadar çıkabiliyor.
Küçük Parçaların Büyük Tehlikesi
2021 verilerine göre, uzaydan düşen bir cisimle uçağın çarpışma ihtimali 100.000’de 1 olarak hesaplanıyordu. Ancak bilim insanları, sadece birkaç gram ağırlığındaki bir enkaz parçasının bile ciddi zararlara yol açabileceğini belirtiyor.
Çözüm: Kontrollü Geri Giriş Sistemi
Bilim insanları, uzaya fırlatılan roket ve uydular için “kontrollü yeniden giriş” sistemine ağırlık verilmesi gerektiğini savunuyor. Mevcut teknolojiler bu sistemi desteklese de, fırlatmaların yalnızca %35’inde bu yöntem kullanılıyor.
Gelecek İçin Ortak Çözüm Arayışı
Araştırmacılar, hükümetlerin ve özel şirketlerin işbirliği yaparak uzay faaliyetlerinde güvenliği artırmaları gerektiğini vurguluyor. Şu anda yörüngede 2.300’den fazla kontrolsüz roket gövdesi bulunduğu ve bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceği belirtiliyor.
Araştırma, Scientific Reports dergisinde yayımlanmıştır.