Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar. Ben Doğukan Arslan. 23 Temmuz 1991 tarihinde İzmir’de doğdum. Kendimi bildim bileli hiç yerinde durabilen biri olmadım. Mantığın önemli olduğunu her zaman kabul etsem de ben daha çok hislerimle yaşayan biri oldum. Ve hislerim de beni hep daha fazla araştırmaya, daha derine bakmaya itti. Küçük yaştan beri aklımda doğaya ve yaşama dair sorular hep oldu. Biraz yaramaz da bir çocuktum, malum enerji fazlalığı… Ama bana sorarsanız ben sadece saf bir şekilde hissettiğim şeyleri yapıyordum ve tek istediğim eğlenebilmek, kurduğum hayalleri gerçekleştirebilmekti. Kendimi bildim bileli sporun ve sanatın her alanına çok meraklı, yatkındım. Bu yüzden de mesleki seçimimi dövmecilikten yana kullanarak 2008 yılında mesleğe ilk adımımı attım.
İnsanlar sizce neden dövme yaptırma ihtiyacı hissediyor?
İnsanlar birçok farklı sebepten dövme yaptırmak isteyebiliyorlar. Elbette çoğu insan da yaptıracağı dövmenin onun için çok anlamlı olmasını isteyerek, sevdiklerinin isimlerini, doğum tarihlerini, portrelerini tercih ediyor. Bunun yanı sıra bazı insanlar yaşadığı bir olayı ve olayın kendisinde bıraktığı hissiyatın etkisini üzerinden atamadığı için o anı unutturmamak adına dövme yaptırırken, bazı insanlar da aksesuar olarak dövme yaptırmaya yönelebiliyor. Sonuç olarak yapıldıktan sonra ömür boyu üzerinizde kaldığı için estetik açıdan yapılacak tek bir çizgi veya birkaç tane nokta bile yapıldığı yere olan uyumuyla çok zarif bir görüntü sağlayabiliyor. Herhangi bir anlam aranmadan, görsel olarak beğenilen bir şeyin dövmesi, ünlü bir sanatçıda görülerek beğenilen bir dövme ve hatta “yoldan geçiyordum, gördüm yaptırayım bari” dedim diyerek kapımı çalanlar da olabiliyor. J
Siz kendi yeteneğinizi ne zaman keşfettiniz?
Dövmecilik olarak değil de sanata ve spora olan yeteneğimi çocukken keşfetmiştim. Bir enerji fazlalığı zaten vardı ve bunu sporda kullanıp başarılı olabiliyordum. 8-16 yaş arasında profesyonel olarak futbol, basketbol, voleybol oynadım. Tabi bir de müzik vardı hayatımda. Birçok farklı tarzda şarkılar dinleyip, kısa süre içerisinde ezberleyebiliyor ve kendi makamlarımda söyleyebiliyordum. Aslında hala öyleyim. Şarkıcı ya da sporcu olmasam da her anımda şarkı da spor da var. Dövmecilik mesleğine olan yeteneğimin ortaya çıkması için ise ihtiyacım olan sadece ilk dövmemi yaptırmaktı…
İlk dövmenizi ne zaman yaptınız? Bir hikayesi var mı?
Atatürk imzası olan ilk dövmemi yaptırırken, dövmeyle hiçbir ilgim yoktu. O zamanlar İzmir’de bir death metal müzik grubunda vokal olarak çıkıyordum. Benim dövmem yapılırken aynı anda bir hanımefendiye de vefat eden annesinin portresi yapılıyordu. Ben de onun bitişine denk gelmiştim. Portreyi gördükten sonra o ana tanık oldum. Yaptıran kişi, birçok güzel duygunun harmonisinde gözyaşlarını tutamamıştı. Üstünde taşıyacağı güzel bir dövmeydi ki kendisi için anlamı da çok büyüktü… Bu durum kendi kendime şunları düşündürmüştü; “Bu ne güzel bir meslek. Bir insana bir şey yapıyorsun, hayatı boyunca üstünde kalıyor ve seni güzel hatırlıyor”. Bu hisle dövmem bittikten sonra aynı stüdyoya kendimi asistan olarak aldırdım. 6 ay süren bu süreçte bolca temizlik ve kahvenin ardından bir gün ustamız beni stüdyoya çağırdı ve “Haydi kendine bir dövme seç” dedi. Ve böylece ilk dövmemi kendime yapmış oldum. Hatlardaki düzgünlük görmezden gelinemeyecek kadar olunca hemen sonraki gün Atatürk imzasını bana verdiler. O gün ustamız karar vermişti ki ben artık çırak değil, kalfaydım ve dükkanda insanlara tertemiz Atatürk imzaları atıyordum. J
Profesyonel olarak ne kadar süredir dövme yapıyorsunuz?
Askere gittiğim 2011-2012 dönemi hariç aralıksız 13 senedir dövmecilik yapıyorum. Ve bu 13 seneye sığdırılmış 20 binden fazla dövme var diyebilirim.
Genelde ne tarz dövmeler yapıyorsunuz? Özellikle sevdiğiniz bir tarz var mı?
Siyah-beyaz realistik tarz haricinde diğer tüm tarzlarda çalışabiliyorum ama en sevdiğim çizgisel tarzda çalışmalar oluyor. Çizgiler bence bu meslekteki en zor iş. Canlı bir dokuya çizgilerle şekil vermek, ağır odak isteyen bir şey. Benim için ise olabilecek en güzel meditasyon.
Kendi dövmelerinizin hikayelerinden bahseder misiniz?
Şu an irili ufaklı 35 dövmem var. Hangisinden bahsedeyim bilemiyorum ama genelde dövmelerimi tamamen görsel olarak beğendiğim için seçiyorum. Herhangi bir anlam yüklemiyorum çünkü mantıktan ziyade duygusal olarak yaşayan birisiyim. Ve anlamlı bir şeyi üstümde görüp sonradan farklı hislere kapılmaktan çekiniyorum sanırım…
İşinizin ne gibi zorlukları var?
Birçok zorluğu var ama ben en çok enerji açısından zorlanıyorum. Bu zorlukla karşı karşıya kalmamak adına ise daha iyi odaklanıyorum. Bu durumu şöyle açıklayabilirim. Mesela birine bir iş yapıyorsunuz, o kişiden bu iş karşılığı para alıyorsunuz. Aldığınız parayı ailenize, eşinize, kendinize harcıyorsunuz ve o paranın kesinlikle hakkının verilmesi gerekiyor. Tabii eğer kendinize saygınız varsa… Çünkü işi yaptıran kişi eğer kötü bir işe sahipse, mutlu değilse, ömür boyu o işe bakıp kötü şeyler hissedebiliyor ki hakkıdır da. Bir de bu karmanın güzel yanı var. Güzel temiz bir iş 10 sene sonra da öyle kalır ve yaptıran kişi size hep güzel dileklerini iletir. J
Dövme yaptırmanın sağlık açısından bir sakıncası var mı?
Genellikle yok. Bizim işimiz deriyle. Ve çok hassas alerjik ciltlere sahip kişilere bile çalışma yapılabiliyor. Yeter ki kullanılan malzemenin kalitesinden şaşılmasın ve steril çalışma yapılsın…
Bir dövme sanatçısında olmazsa olmaz dediğiniz özellikler nelerdir?
Disiplin, sabır, sabır, sabır ve daha çok sabır. Çünkü dövme yapılan doku canlı… Bir insana ait acele acele yapılan hiçbir işten hayır gelmediği gibi dövmede de bu böyle. O yüzden ne kadar sabırlı, sakin ve odaklanmış şekilde çalışırsanız, ne tarz çalışırsanız çalışın kaliteli bir işçilik kaçınılmaz olacaktır.
Alanınızda katıldığınız ulusal ve uluslararası yarışmalar ve aldığınız ödüller var mı?
14 yıllık meslek hayatımın sadece son 3 senesinde 3 uluslararası yarışmaya katıldım ve 3 ödül aldım. Bunlar;
- En iyi blackwork 1’inciliği
- Günün en iyi 3’üncülüğü
- En iyi black&grey 3’üncülüğü
Bu mesleğe başlamak isteyenlere bir tavsiyeniz var mı?
Her adım birkaç günde atılmıyor. Birçok insan yıllarca dövme yapıp, öğrenemediği şeyi bir başkasını izlerken fark edebiliyor. Bu yüzden iyi gözlem yapmalarını, bu gözlemlerle ilgili mutlaka sorular sormalarını ve öğrendiklerini uygularken de en iyi sonucu almak için en yüksek odak ve sabırla çalışmalarını tavsiye edebilirim. E tabi bir de iyi karmayı düşünsünler. J
Hayranı olduğunuz bir dövme sanatçısı var mı?
Sıfırdan gelip bu sektörde çok iyi yerlere gelmiş gerek karakteri gerekse de yaptığı işlerle Amerika’daki İspanyol bir sanatçı olan Ganga tattoo idolümdür diyebilirim.
İşinizle ilgili unutmadığınız bir anınız var mı?
Birçok anım var ama dövme makinesiyle ilk temasımda kendime çalışmış olmam hiç aklımdan çıkmıyor.